İnsanoğlu, doğası gereği sosyal bir varlıktır. Kendimizi diğer insanlarla karşılaştırmak, sosyal öğrenmenin ve gelişimin bir parçasıdır. Ancak bu doğal eğilim, modern toplumda çoğu zaman yıkıcı bir psikolojik baskıya dönüşür. Sosyal medyanın, görselliğin ve “başarı” hikâyelerinin sürekli ön plana çıktığı günümüzde, kıyaslama davranışı hiç olmadığı kadar yaygındır. İnsanlar kendi bedenlerini, kariyerlerini, ilişkilerini, kilo verme süreçlerini, hatta mutluluk seviyelerini bile başkalarınınkiyle karşılaştırır.
Özellikle kilo verme ve sağlıklı yaşam yolculuğunda kıyaslama, çok daha yoğun yaşanır. Çünkü bu süreçte insanlar sürekli olarak başkalarının “öncesi-sonrası” fotoğraflarını görür, çevresinden duyduğu yorumlara kulak verir ve kendi başarısını bu ölçütlerle değerlendirir. Ancak unutmamak gerekir ki her bireyin bedeni, yaşam koşulları ve psikolojisi farklıdır. Başkalarıyla kıyaslama, motivasyon kaynağı olabileceği gibi, çoğu zaman özgüveni sarsan, umutsuzluk yaratan ve süreci baltalayan bir alışkanlıktır.
Bu yazıda, kendini başkalarıyla kıyaslamanın psikolojik, sosyal ve fizyolojik etkilerini, bu davranışın altında yatan sebepleri, kıyaslamanın bedellerini ve sağlıklı alternatifleri ele alacağız.
Kıyaslama Neden Bu Kadar Yaygın?
-
Sosyal Öğrenme Teorisi
Albert Bandura’nın sosyal öğrenme teorisine göre insanlar başkalarının davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Dolayısıyla kıyaslama, öğrenme sürecinin doğal bir uzantısıdır. -
Sosyal Medyanın Etkisi
Instagram, TikTok gibi platformlarda sürekli olarak “ideal beden” fotoğraflarına maruz kalmak, kıyaslamayı tetikler. Çoğu zaman bu fotoğrafların filtrelenmiş, düzenlenmiş ya da yalnızca en iyi açıların seçilmiş olduğu unutulur. -
Toplumsal Normlar
Toplum, zayıf olmayı güzellik ve başarıyla ilişkilendirir. Bu nedenle bireyler, kendilerini başkalarıyla kıyaslayarak kendi değerlerini ölçmeye çalışır. -
İçsel Güvensizlik
Kendine güveni düşük olan kişiler, değerlerini sürekli dışarıdan onay almaya bağlar. Bu da kıyaslama davranışını artırır.
Kıyaslamanın Psikolojik Bedelleri
-
Özgüven Kaybı: “O daha hızlı kilo veriyor, ben neden veremiyorum?” düşüncesi kişinin kendi sürecini değersiz görmesine yol açar.
-
Umutsuzluk: Sürekli geride hissetmek, bırakma isteğini tetikler.
-
Depresyon ve Kaygı: Uzun süreli kıyaslama, zihinsel sağlığı olumsuz etkiler.
-
Kendi Başarısını Görememe: Kişi kendi ilerlemesine körleşir.
Kıyaslamanın Fiziksel Etkileri
Psikolojik baskı, doğrudan fizyolojiye de yansır. Stres hormonu kortizolun artması, kilo kaybını zorlaştırır. Ayrıca kıyaslama sonucu gelişen umutsuzluk, kişiyi diyeti bozma, aşırı yeme ya da egzersizi bırakma gibi davranışlara yöneltebilir.
Sosyal Medya Kıyaslamaları
Sosyal medyada gördüğümüz insanların hayatlarının yalnızca küçük bir kısmı yansıtılır. “Öncesi-sonrası” fotoğrafları, “mükemmel vücutlar”, “başarı hikâyeleri” çoğunlukla gerçek hayatın tamamını yansıtmaz. Kendi sürecimizi bu yapay gerçekliklerle kıyaslamak, büyük bir haksızlıktır.
Aile ve Çevre Baskısı
Kıyaslama yalnızca bireysel değil, sosyal çevreden de beslenir. “Komşunun kızı üç ayda 10 kilo vermiş”, “Arkadaşın senden daha fit görünüyor” gibi yorumlar, kıyaslama baskısını artırır. Bu tür sözler kişinin motivasyonunu düşürür, değersizlik duygusunu körükler.
Kıyaslamanın Bedeli
-
Sürekli tatminsizlik: Ne kadar kilo verilirse verilsin, hep daha fazlası aranır.
-
Süreçten kopma: Başarısızlık hissi, kişiyi tamamen bırakmaya iter.
-
Sağlıksız yöntemlere yönelme: Daha hızlı sonuç almak için zararlı diyetler ya da aşırı egzersiz yapılabilir.
-
Kimlik krizine yol açma: Kişi, kendi değerini başkalarının ölçütlerine göre belirler.
Sağlıklı Alternatifler
-
Kendinle kıyasla: Başkalarıyla değil, kendi önceki halinizle karşılaştırın.
-
Gerçekçi hedefler koy: Sosyal medyadaki yapay standartlara değil, kendi yaşamınıza uygun hedefler belirleyin.
-
İlerlemeyi farklı ölçülerle takip et: Sadece kilo değil, enerji düzeyi, uyku kalitesi, ruh hali gibi faktörleri de değerlendirin.
-
Sosyal medya detoksu: Kıyaslamayı tetikleyen içeriklerden uzak durun.
Psikolojik Çıkış Yolları
-
Farkındalık (Mindfulness)
Anı yaşamak, kendi sürecine odaklanmak kıyaslamayı azaltır. -
Şükran Günlüğü
Her gün kendi gelişiminizi yazmak, ilerlemeyi fark etmenizi sağlar. -
Terapi
Özgüven eksikliği ve sürekli kıyaslama alışkanlığı terapiyle aşılabilir.
Kendi Değerini Fark Etmek
Kilo verme sürecindeki başarı, başkalarınınkiyle değil sizin yaşam koşullarınızla ölçülmelidir. Başarı; kilo kaybının yanı sıra kendini sevmek, sağlıklı alışkanlık kazanmak, enerjini artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek demektir.
Sonuç
Kendini başkalarıyla kıyaslamak, kısa vadede motivasyon gibi görünse de uzun vadede psikolojik ve fiziksel olarak zarar verir. Her bireyin yolculuğu benzersizdir. Önemli olan, başkasının değil, kendi sürecinizin değerini görmek ve kutlamaktır.
Unutmayın: Kendinizi kıyaslayabileceğiniz tek kişi, dün olduğunuz kişidir.