Ayna ile Barışmak: Görsel Algı Bozuklukları

Sabah uyandınız, aynaya doğru yürüdünüz ve yüzünüzde bir ifade oluştu. Belki bir memnuniyetsizlik, belki “yine aynı ben” duygusu. Peki aynada gördüğünüz gerçekten siz misiniz? Yoksa zihninizin, duygularınızın ve geçmiş deneyimlerinizin bir yansıması mı?

Görsel algı bozukluğu, kişinin bedenini olduğundan farklı algılamasıdır. Tartıdaki rakam normal, vücut ölçüleri sağlıklı olabilir; ancak kişi kendini hâlâ “fazla kilolu” veya “yetersiz” hisseder. Bu durum, kilo verme sürecini doğrudan etkiler çünkü hedeflenen kiloya ulaşmak bile yeterli gelmez.

Bu yazıda, ayna ile kurduğumuz karmaşık ilişkinin psikolojik arka planını, görsel algı bozukluğunun belirtilerini, ve bu olumsuz algıyla baş etmenin yollarını ele alacağız.

Diyet Çorba Tarifleri

Görsel Algı Bozukluğu Nedir?

Görsel algı bozukluğu (Body Dysmorphic Disorder – BDD), bireyin bedeninin bir veya birden fazla bölgesini olduğundan çok daha farklı, genellikle daha kötü algılamasıdır. Bu bozukluk psikiyatri literatüründe yer alır ve ciddi ruhsal etkiler yaratabilir.

Ancak sadece klinik düzeyde değil, günlük yaşamda da çok sayıda insan, “aynadaki ben” ile “gerçekteki ben” arasında fark hisseder. Bu fark:

  • Özgüveni düşürür,

  • Sosyal ortamlardan uzaklaştırır,

  • Diyet sürecini sabote eder,

  • Kişiyi takıntılı davranışlara sürükleyebilir.

Ayna ile İlişkimiz Neden Bozulur?

1. Toplumsal Güzellik Kalıpları

Dergiler, diziler, sosyal medya… Hepsi bize “ideal beden” diye bir şey olduğunu empoze eder. Ancak bu idealler, filtreli ve gerçek dışıdır. Gerçek bedenler farklıdır, değişkendir ve doğaldır.

2. Geçmiş Travmalar

Geçmişte bedenle ilgili yapılan olumsuz yorumlar, özellikle çocukluk ve ergenlikte alınan eleştiriler, ayna karşısındaki algıyı yıllar boyu etkileyebilir.

3. Kontrol İhtiyacı

Kendini yetersiz hisseden birey, aynada hep “daha fazlasını düzeltmesi gereken” bir alan bulur. Bu durum aslında beden değil, iç dünyada kontrol eksikliğini yansıtır.

4. Mükemmeliyetçilik

Kendine “yetemeyen” birey, aynada sürekli kusur arar. Bu bakış, sadece fiziksel değil, duygusal olarak da yıpratıcıdır.

Ayna Karşısındaki Belirgin Davranışlar

  • Sık sık ayna karşısına geçme ya da tamamen aynadan kaçma

  • Bedenin belirli bölgelerine odaklanma

  • Fotoğraflarda sürekli filtre kullanma ya da pozları silme

  • Başkalarının onayına aşırı ihtiyaç duyma

  • Giyim tarzını gizlenmek için kullanma

  • Tartıya, vücut ölçüsüne takıntılı hale gelme

Bu davranışlar sıradan gibi görünse de, altta yatan bedensel hoşnutsuzluğu besler.

Görsel Algı Bozukluğu Olan Kişi Hangi Cümleleri Sık Kurar?

  • “Fotoğrafta hiç güzel çıkmamışım.”

  • “Kollarım çok kalın görünüyor.”

  • “Şuram hâlâ çok büyük.”

  • “Kaç kilo olursam olayım bu görüntüden hoşlanmayacağım.”

  • “Sana göre güzelim, ama ben beğenmiyorum.”

Bu ifadeler aslında, içsel savaşın dışa vurumudur. Beden değil, duygular sorgulanmaktadır.

Kilo Verdiğiniz Hâlde Hâlâ Memnun Değilseniz

Danışanlarım arasında sıklıkla gözlemlediğim bir durumdur: Hedefe ulaşılır, rakam düşer ama memnuniyet hâlâ gelmez. Çünkü sorun sadece fiziksel değil, algısaldır.

Zihnin değişmeden, bedenin değişmesi tek başına yeterli olmaz. Bu noktada kilo verme süreci bir nevi ruhsal aynaya dönüşür.

Ayna ile Barışmak Mümkün mü?

Evet, ama bir anda değil. Süreç bilinçli farkındalıkla başlar. İşte bazı öneriler:

1. Yargısız Gözlem Yapın

Aynaya her bakışta kusur aramak yerine, sadece “var olanı” görmeye çalışın. Bir gözlemci olun.

2. Dış Görünüm Odaklı Olmaktan Çıkın

Kendinize beden dışı övgüler verin: “Bugün enerjik hissediyorum.” “Bu hafta düzenli beslendim.” “Hareket etmeye devam ediyorum.”

3. Pozitif Telkin Uygulayın

Ayna karşısında kendinize kötü sözler değil, nötr ya da olumlu ifadeler kullanın. “Bu benim bedenim ve ona iyi bakıyorum.” gibi cümleler zihinsel dönüşümü başlatır.

4. Sosyal Medyadaki Gerçeklik Algısını Sorgulayın

Fotoğraf, video, ışık, filtre gibi unsurların beden algısını nasıl bozduğunu fark edin. Başkalarının “ideal” gibi sunulan görüntüleriyle kendinizi kıyaslamayın.

5. Uzman Desteği Almaktan Çekinmeyin

Ayna ile sağlıklı bir ilişki kurmak, yalnızca diyetle mümkün olmayabilir. Zihinsel destek, psikolojik danışmanlık ve beslenme eğitimi bu süreci destekler.

Ayna Sadece Bir Cam Parçası Değil

Ayna, sadece bedeninizi değil, zihninizi de yansıtır. Kendi bedeninizle olan ilişkiniz, tüm hayatınızı etkileyebilir. Bu yüzden görsel algı bozukluğunu “basit bir memnuniyetsizlik” gibi görmek yerine, ciddi bir farkındalık alanı olarak değerlendirmek gerekir.

Gerçek özgüven, rakamlardan, aynalardan ve başkalarının onayından bağımsızdır. Ve bu özgüvenin temeli, kendinize karşı nazik olmanızla atılır.

Diyetisyen Aslı Aktürk ile Ayna Dostunuza Dönüşsün

Kendinizle ayna karşısında kurduğunuz ilişki, yaşam kalitenizi belirler. Diyetisyen Aslı Aktürk olarak ben, yalnızca kilo verme değil, beden algısını onarma sürecinde de danışanlarıma destek oluyorum. Çünkü aynadaki görüntüden memnun olmak, sadece kilo vermekle değil, içsel dönüşümle mümkündür.

Sizi “daha güzel görünmeye” değil, daha sağlıklı hissetmeye davet ediyorum. Bu süreçte birlikte çalışarak, bedeninize olan bakışınızı yeniden şekillendirebilir, aynaya her baktığınızda huzur hissedebileceğiniz bir farkındalık oluşturabiliriz.

Eğer aynaya bakmak sizi mutsuz ediyorsa, unutmayın: O ayna değişmez, ama siz aynaya nasıl baktığınızı değiştirebilirsiniz. Gelin, bunu birlikte başaralım.

Belki defalarca başladınız… belki de hep bir şeyler eksik kaldı. Diyet listeleri indirildi, kalori hesapları yapıldı, spor salonlarına gidildi ama sürdürülemedi. Çünkü sağlıklı yaşam bir ezber değil, sizinle birlikte şekillenen bir süreçtir. Diyetisyen Aslı Aktürk olarak, yalnızca liste vermekle kalmıyorum; size özel, yaşam tarzınıza uyumlu, psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarınızı dikkate alan bir yaklaşım sunuyorum. Hedefiniz ister kilo vermek, ister hormon dengenizi yeniden kurmak, isterse bağırsak sağlığınızı iyileştirmek olsun, ben sizin yanınızdayım. Sizi tanımadan, hayatınızı dinlemeden, yargılamadan sadece neyin “işe yaradığını” değil, neyin “size iyi geldiğini” birlikte buluyoruz.

Zamanla yarışırken kendinizi ihmal ettiğinizi fark ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Modern yaşamın hızlı temposunda çoğu zaman önceliklerimiz değişiyor, fakat bedenimizin verdiği sinyaller bir şekilde kendini hatırlatıyor. Uyandığınızda yorgun hissediyorsanız, öğün atlarken vicdan azabı duyuyorsanız ya da tartıdaki sayı bir döngü gibi inip çıkıyorsa, bu yalnızca “beslenme sorunu” değil; yaşamla kurduğunuz dengenin bozulduğunu gösterir. İşte tam da bu noktada birlikte yeniden inşa edebileceğimiz bir yolculuk başlıyor. Size özel analizlerle, bilimsel temelli ama esnek bir sistemle, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelecek bir denge kuruyoruz. Çünkü her bedene aynı reçete yazılamaz; siz eşsizsiniz, yolculuğunuz da öyle olmalı.

Kendinize yatırım yapmanın zamanı geldi. Ertelediğiniz her başlangıç, sizi biraz daha yoran bir alışkanlığa dönüşmesin. Bugün, hayatınızda bir fark yaratmak için doğru gün olabilir. Eğer hazırsanız, ister danışmanlık ofisimde yüz yüze, ister Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinden online olarak buluşabiliriz. İlk görüşmemizde sadece kilo değil; uykunuzdan stres düzeyinize, sosyal alışkanlıklarınızdan günlük rutinlerinize kadar her şeyi birlikte analiz ediyoruz. Hemen bana ulaşabilir, size özel süreci başlatabilirsiniz. Sizin hikâyeniz önemli, çünkü sağlık sadece bir hedef değil; her sabah uyanırken hissettiğiniz huzurun ta kendisidir.

Aslı Aktürk Altlık.jpg
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir