Günümüz dünyasında her sabah uyanır uyanmaz elimizin gittiği ilk yer genellikle telefon oluyor. Instagram’da bir “önce ve sonra” fotoğrafı, TikTok’ta “şok eden diyetle 15 kilo verdiren kür” videosu ya da YouTube’da bir “bir haftada 5 kilo nasıl verilir” başlığı… Peki bu içerikler, gerçekten motive mi ediyor, yoksa biz fark etmeden üzerimizde bir baskı mı oluşturuyor?
Kilo verme süreci, yalnızca fiziksel değil, büyük ölçüde zihinsel bir yolculuktur. Sosyal medya ise bu yolculukta pusulamızı şaşırtabilecek kadar güçlü bir araç haline gelmiştir. Bu yazıda, sosyal medyanın kilo verme süreci üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini, psikolojik boyutlarını ve bu alanda farkındalığı artırmak için yapılabilecekleri ele alacağız.
Sosyal Medyanın Kilo Verme Sürecine Etkisi: Çift Yönlü Bir Kılıç
1. Motivasyon Sağlayıcı Olabilir
Sosyal medya; ilham verici dönüşüm hikâyeleri, sağlıklı tarifler ve egzersiz rutinleriyle kişileri harekete geçirebilir. Özellikle kendine benzer kişilerin başarılarını görmek, “Ben de yapabilirim” duygusunu güçlendirir.
2. Karşılaştırma ve Yetersizlik Hissine Yol Açabilir
Bir başkasının filtrelenmiş, idealize edilmiş hayatını izlemek, özellikle sürecin içinde zorlanan bireylerde “ben neden başaramıyorum”, “benim vücudum neden öyle görünmüyor” gibi duygusal çöküşlere neden olabilir.
3. Gerçekçi Olmayan Beklentiler Yaratabilir
“Sadece 3 günde 3 kilo” gibi videolar, kilo verme sürecinin biyolojik gerçekliğini göz ardı eder. Bu da kişiyi sabırsızlığa, agresif yöntemlere ve sonunda pes etmeye sürükleyebilir.
Görsel Beden Algısı: Instagram’da Kendini Görmek
Instagram gibi görselliğin ön planda olduğu platformlar, bireylerin bedenlerine karşı objektiflikten uzaklaşmalarınaneden olabilir. Filtrelenmiş görüntüler ve düzenlenmiş ışıkla çekilmiş vücut pozları, gerçeklikten sapmış bir beden algısına yol açar.
Sonuç?
-
Ayna karşısında memnuniyetsizlik
-
Sürekli tartı kontrolü
-
Estetik algının sağlıktan öne geçmesi
-
Süreçten keyif almamak
Bu durumlar, kilo verme sürecini sabote eden iç çatışmaları beraberinde getirir.
Sosyal Medyada Sıklıkla Karşımıza Çıkan Tuzaklar
1. Mucizevi Detoks ve Diyetler
“5 günde göbek eriten tarif” gibi içerikler, bilimsel dayanaktan yoksundur. Vaat ettikleri sonuçlar geçicidir ve uzun vadede metabolizmaya zarar verebilir.
2. Estetik Dayatmalar
Sadece ince bel, düz karın, belirgin kalçalar… Oysa her beden farklıdır. Sosyal medya ise “ideal beden” algısını tek tipe indirger. Bu da bireyde özgüven sorunlarına ve bedeninden uzaklaşmaya neden olur.
3. Kalori Takıntısı İçerikleri
Her lokmanın kalorisi, her adımın karşılığı… Sağlıklı yaşam, sadece matematiksel hesaplara indirgenemez. Bu tür içerikler, yeme bozukluklarına giden yolu döşeyebilir.
Kilo Verme Sürecinde Sosyal Medya Kullanımını Dönüştürme Stratejileri
1. Gerçek İnsanları Takip Edin
Photoshop’la mükemmelleştirilmiş influencer’lar yerine, gerçek süreci yaşayan, başarıyı kadar tökezlemeyi de paylaşan kişilere odaklanın.
2. Tetikleyici İçeriklerden Uzak Durun
Kendinizi yetersiz hissettiren, suçluluk yaratan hesapları sessize alın ya da takip etmeyin. Zihinsel sağlığınızı önceliğiniz yapın.
3. Bilimsel Kaynaklardan Beslenin
Sosyal medyada da olsa; içeriklerin bilimsel açıklamalara dayandığına, uzman kişiler tarafından üretildiğine emin olun. Takip ettiğiniz diyetisyen ya da antrenörün gerçekten alanında uzman olması önemli.
4. Kendinize Kendi Hikâyenizi Yazma Hakkı Verin
Başkalarının hızına, tarzına ya da metoduna göre değil; kendi yaşamınıza, metabolizmanıza ve duygusal durumunuza uygun bir süreç tasarlayın.
Sosyal Medya Pozitif Kullanıldığında Neler Kazandırır?
-
Destek ve aidiyet hissi: Benzer süreçleri yaşayan kişilerle bağlantı kurmak motive edici olabilir.
-
Yeni sağlıklı tarifler ve egzersiz fikirleri
-
Daha geniş bir bakış açısı: Farklı vücut tiplerine dair normalleşme, bedene karşı empatiyi artırır.
-
Günlük küçük hatırlatmalar: Su içmeyi unutan biri için görsel bir hikâye bile hatırlatıcı olabilir.
Anahtar, sosyal medyayı “araç” olarak kullanmak; onu yöneten değil, onun yönlendirdiği biri olmamaktır.
Gerçek Hayat, Sosyal Medyadan Daha Gerçek
Unutulmamalıdır ki kimse sosyal medyada kötü anlarını paylaşmaz. Kilo verme sürecinde yaşanan zorluklar, duraksamalar, duygusal çöküşler çoğu zaman paylaşılmaz. Oysa bu sürecin doğası budur.
Gerçek bir değişim, filtreli pozlardan değil; her şeye rağmen devam eden küçük adımlardan doğar.
Diyetisyen Aslı Aktürk ile Gerçekçi ve Güçlendirici Bir Süreç
Sosyal medyanın etkisinde kalmadan, kendi bedeninizle sağlıklı bir ilişki kurmak ister misiniz? O halde sürece sadece bir kilo hedefiyle değil, kendinizi tanıma ve dönüşüm yolculuğu olarak bakmalısınız. Danışanlarımla birlikte çıktığımız bu yolculukta, her adımı bilimsel temellerle, her hedefi bireysel gerçekliklerle inşa ediyoruz.
Ben, Diyetisyen Aslı Aktürk olarak sizi ideal bedenlere değil, sizin bedeninizin en sağlıklı haline ulaştırmayı hedefliyorum. Sürekli karşılaştırma, suçluluk ya da baskı yerine, farkındalıkla, şefkatle ve sürdürülebilirlikle beslenen bir yol sunuyorum.
Kendinizle barışmanın, sosyal medyaya karşı güçlü durmanın ve kendinize sadık kalmanın mümkün olduğunu birlikte keşfetmek ister misiniz?