Kilo ile Özgüveni Karıştırmak

Özgüven, bireyin kendine duyduğu güven, değer ve kabullenme duygusudur. Ancak modern toplumda özgüven kavramı çoğu zaman yanlış temellere oturtulur. İnsanların görünüşleri, beden ölçüleri, kilosu ya da dışsal imajları özgüvenin belirleyicisiymiş gibi sunulur. Medya, moda endüstrisi, sosyal medya platformları ve toplumsal normlar, “ideal beden” algısını sürekli besler. Bunun sonucunda, bireyler çoğunlukla kilo ile özgüveni birbirine karıştırır.

Birçok kişi zayıflayınca otomatik olarak daha özgüvenli olacağını, kilo alınca özgüveninin kaybolacağını düşünür. Oysa ki özgüven, yalnızca fiziksel görünümden ibaret değildir. Kilo ile özgüveni doğrudan eşitlemek, kişinin psikolojik sağlığını tehdit eder ve yaşam kalitesini düşürür.

Bu yazıda, kilo ile özgüveni birbirine karıştırmanın nedenleri, toplumsal etkileri, bireysel sonuçları ve bu yanılgının üstesinden gelmek için uygulanabilecek psikolojik ve pratik yöntemler ele alınacaktır.

Güncel Beslenme Trendleri 2025


Özgüven Nedir, Kilo Nedir?

Özgüven, bireyin kendi değerini hissetmesi, kendini kabul etmesi ve başkalarının onayına ihtiyaç duymadan yaşamını sürdürebilmesidir. Bu, kişinin kendini yalnızca dış görünüşüne değil; karakterine, becerilerine, değerlerine ve yaşam deneyimlerine dayandırmasıyla mümkün olur.

Kilo ise, bedenin fiziksel ağırlığının ölçüsüdür. Kilo, sağlık üzerinde etkili olabilir, fakat kişinin değerini ya da potansiyelini ölçemez. Kilo, biyolojik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir; özgüven ise kişinin içsel dünyasıyla ilgilidir.


Kilo ile Özgüveni Karıştırmanın Nedenleri

  1. Toplumsal Baskılar
    Toplum, zayıf olmayı güzellik ve başarı ile eşleştirir. Bu nedenle birçok insan, kilo verdikçe değerinin arttığını düşünür.

  2. Medyanın Etkisi
    Televizyon, sinema ve sosyal medyada “ideal beden” vurgusu yapılır. Ünlülerin ve influencer’ların sürekli zayıf ve fit görünümleri, insanlara yanlış bir mesaj verir: “Zayıfsan değerlisin.”

  3. Geçmiş Deneyimler
    Kilolu olduğu dönemlerde dışlanmış, alay edilmiş veya görmezden gelinmiş bireyler, kilo verdiklerinde özgüven artışını doğal bir süreç gibi algılar.

  4. İçselleştirilmiş Yargılar
    Zayıf olmayı hayat boyu bir başarı ölçütü gibi gören kişiler, kendi değerlerini tartıdaki sayıya bağlar.


Özgüveni Kilo ile Eşitlemenin Zararları

  • Kırılgan Özgüven: Kilo değiştikçe özgüven de dalgalanır.

  • Sürekli Korku: “Ya tekrar kilo alırsam?” kaygısı özgüveni zayıflatır.

  • Kendi değerini küçümseme: Kişi becerilerini, zekâsını, başarısını geri plana iter.

  • Depresyon ve kaygı: Tartıdaki sayılar özgüveni belirlediğinde psikolojik baskı artar.

  • Sağlıksız davranışlar: Hızlı diyetler, aşırı egzersizler, yemek bozuklukları ortaya çıkabilir.


Gerçek Özgüvenin Kaynağı

Özgüven, kilo gibi dışsal faktörlere bağlı değildir. Gerçek özgüven şu alanlarda inşa edilir:

  • Kendini kabul: Bedeni, zihni ve duyguları olduğu gibi sahiplenmek.

  • Değerler: Kişisel değerlerini bilmek ve onlara uygun yaşamak.

  • Başarılar: Akademik, sosyal ya da mesleki alanda elde edilen deneyimler.

  • İlişkiler: Destekleyici ve güvenli ilişkiler kurmak.

  • Dayanıklılık: Zorluklarla baş edebilme gücünü fark etmek.


Sosyal Medyanın Rolü

Instagram, TikTok ve benzeri platformlar beden algısını sürekli besler. Filtrelenmiş fotoğraflar, “öncesi-sonrası” görselleri ve tek tip güzellik algısı, bireyleri özgüvenini kiloya bağlamaya iter. Ancak bu görseller gerçeği yansıtmaz; çoğu manipüle edilmiş ya da yalnızca “ideal an”ların paylaşıldığı içeriklerdir.


Kilo Değişimi Özgüveni Nasıl Etkiler?

  • Kilo Kaybı Sonrası: Bazı insanlar özgüven kazandığını düşünür, ancak bu genellikle dış onayla ilişkilidir. İçsel olarak özgüveni zayıf kalan birey, kilo alınca yeniden güvensizlik yaşar.

  • Kilo Alımı Sonrası: Bazı bireyler hızla özgüven kaybeder. Ancak bu kayıp aslında toplumun yargılarını içselleştirmekten kaynaklanır.


Çocuklukta Kilo ve Özgüven İlişkisi

Çocuklukta bedenle ilgili yapılan yorumlar, ilerleyen yıllarda özgüvenin kiloya bağlanmasına neden olabilir. “Sen şişmansın”, “Bu kıyafet sana olmaz” gibi sözler, bireyin kendi değerini görünüşüne endekslemesine yol açar.


Kadınlar ve Erkeklerde Farklılıklar

  • Kadınlar: Daha çok toplumsal baskıya maruz kalır. Medyada zayıflık idealize edilir.

  • Erkekler: Daha çok kaslı ve fit görünme baskısı altındadır. Zayıf ya da kilolu olmak özgüven kaynağı olabilir.


Psikolojik Destek ve Terapi

Kilo ile özgüveni karıştıran bireyler, terapi sürecinde şu kazanımları elde edebilir:

  • Beden algısını yeniden inşa etmek.

  • İçsel değerleri fark etmek.

  • Sağlıksız inançları sorgulamak.

  • Toplum baskılarından bağımsız özgüven geliştirmek.


Pratik Stratejiler

  1. Ayna Çalışmaları: Aynada kendinize pozitif cümleler söylemek.

  2. Duygu Günlüğü: Özgüveninizi etkileyen olayları yazmak.

  3. Başarı Listesi: Fiziksel görünüm dışındaki başarılarınızı kaydetmek.

  4. Sosyal Medya Detoksu: Kıyaslamaları azaltmak.

  5. Küçük Hedefler: Kendinizi sadece bedensel değil, zihinsel olarak da geliştirmek.


Uzun Vadede Ne Yapılmalı?

Gerçek özgüven, zamanla gelişir. Kilo ile özdeşleşmeyen, karakter ve değer temelli bir özgüven inşa edildiğinde, kişi kilo alsa da verse de kendini değerli hissetmeye devam eder.


Sonuç

Kilo ile özgüveni karıştırmak, bireyin hayatındaki en büyük tuzaklardan biridir. Kilo değişebilir; ama özgüven, sağlam bir temele oturtulduğunda kalıcıdır. İnsan değerini tartıdaki rakamlardan değil, yaşamındaki anlamdan, ilişkilerinden ve kendi iç dünyasından almalıdır.

Özgüven, beden ölçüsüyle değil, kendini kabul etmekle başlar.

Belki defalarca başladınız… belki de hep bir şeyler eksik kaldı. Diyet listeleri indirildi, kalori hesapları yapıldı, spor salonlarına gidildi ama sürdürülemedi. Çünkü sağlıklı yaşam bir ezber değil, sizinle birlikte şekillenen bir süreçtir. Diyetisyen Aslı Aktürk olarak, yalnızca liste vermekle kalmıyorum; size özel, yaşam tarzınıza uyumlu, psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarınızı dikkate alan bir yaklaşım sunuyorum. Hedefiniz ister kilo vermek, ister hormon dengenizi yeniden kurmak, isterse bağırsak sağlığınızı iyileştirmek olsun, ben sizin yanınızdayım. Sizi tanımadan, hayatınızı dinlemeden, yargılamadan sadece neyin “işe yaradığını” değil, neyin “size iyi geldiğini” birlikte buluyoruz.

Zamanla yarışırken kendinizi ihmal ettiğinizi fark ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Modern yaşamın hızlı temposunda çoğu zaman önceliklerimiz değişiyor, fakat bedenimizin verdiği sinyaller bir şekilde kendini hatırlatıyor. Uyandığınızda yorgun hissediyorsanız, öğün atlarken vicdan azabı duyuyorsanız ya da tartıdaki sayı bir döngü gibi inip çıkıyorsa, bu yalnızca “beslenme sorunu” değil; yaşamla kurduğunuz dengenin bozulduğunu gösterir. İşte tam da bu noktada birlikte yeniden inşa edebileceğimiz bir yolculuk başlıyor. Size özel analizlerle, bilimsel temelli ama esnek bir sistemle, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelecek bir denge kuruyoruz. Çünkü her bedene aynı reçete yazılamaz; siz eşsizsiniz, yolculuğunuz da öyle olmalı.

Kendinize yatırım yapmanın zamanı geldi. Ertelediğiniz her başlangıç, sizi biraz daha yoran bir alışkanlığa dönüşmesin. Bugün, hayatınızda bir fark yaratmak için doğru gün olabilir. Eğer hazırsanız, ister danışmanlık ofisimde yüz yüze, ister Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinden online olarak buluşabiliriz. İlk görüşmemizde sadece kilo değil; uykunuzdan stres düzeyinize, sosyal alışkanlıklarınızdan günlük rutinlerinize kadar her şeyi birlikte analiz ediyoruz. Hemen bana ulaşabilir, size özel süreci başlatabilirsiniz. Sizin hikâyeniz önemli, çünkü sağlık sadece bir hedef değil; her sabah uyanırken hissettiğiniz huzurun ta kendisidir.

Aslı Aktürk Altlık.jpg
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir