Kendi Bedenine Yabancılaşmak

Hayatınızın bir döneminde aynaya baktığınızda gördüğünüz kişinin siz olmadığını hissettiniz mi?

Bedeninizdeki değişimlere yabancılaşmak; ister kilo almak, ister kilo vermek, ister yaşlanmak, ister sağlık sorunlarıyla uğraşmak olsun, çoğu insanın hayatında bir noktada yaşadığı karmaşık bir durumdur.

Bu durum sadece fiziksel bir değişimle ilgili değil, aynı zamanda psikolojik, duygusal ve sosyal boyutları olan derin bir süreçtir.

Ankara'nın Semtlerine Özel Moleküler Beslenme Haritası

1. Bedenine Yabancılaşma Nedir?

Bedenine yabancılaşma, kişinin fiziksel görüntüsü ile zihnindeki “ideal beden” algısının uyumsuz hale gelmesidir

  • Kilo değişimleri

  • Hamilelik sonrası beden

  • Hastalıklar veya ameliyatlar

  • Yaşlanma süreci

    bu algı kopukluğuna yol açabilir.

2. Psikolojik Arka Plan

2.1 Beden İmgesi (Body Image)

Beden imgesi, kişinin kendi vücudu hakkındaki düşünce, duygu ve inançlarının toplamıdır.

2.2 Toplumsal Etkiler

Medya, sosyal medya ve popüler kültür, tek tip güzellik algısı yaratır.

2.3 Kişisel Deneyimler

Geçmişte yaşanan alay edilme, eleştirilme veya travmalar, beden algısını şekillendirir.

3. Belirtiler

  • Fotoğraflardan kaçınma

  • Ayna karşısında rahatsızlık hissetme

  • Sürekli başkalarıyla fiziksel kıyas yapma

  • Vücudunun belirli bölgelerinden hoşnutsuzluk

4. Bilimsel Araştırmalar

  • 2019 yılında yapılan bir çalışma, sosyal medyada daha fazla zaman geçiren genç yetişkinlerin, beden memnuniyetsizliği yaşama oranının %32 daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

  • Beden olumlama hareketleri ise, özsaygı ve beden memnuniyetini artırmada etkili bulunmuştur.

5. Yabancılaşmanın Sebepleri

5.1 Fiziksel Değişimlerin Hızlı Olması

Ani kilo alıp verme, kas kütlesi değişimi veya yaşa bağlı fiziksel değişimler, zihnin uyum sağlamasını zorlaştırır.

5.2 Psikolojik Hazırlıksızlık

Beden değişse de, zihindeki imge eski haliyle kalır.

5.3 Toplumsal Baskılar

“Eskiden daha iyiydin” gibi yorumlar, yabancılaşma duygusunu tetikler.

6. Yabancılaşmayı Aşma Stratejileri

6.1 Gerçekçi Beden Algısı Oluşturma

Bedeninizin yaşınıza, yaşam tarzınıza ve genetiğinize uygun şekilde değişebileceğini kabul edin.

6.2 Medya Diyeti

Beden algınızı olumsuz etkileyen içerikleri takip etmeyi bırakın.

6.3 Farkındalık Çalışmaları

Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri, bedenle yeniden bağ kurmayı destekler.

6.4 Profesyonel Destek

Psikolog veya terapist desteği, süreci sağlıklı yönetmeye yardımcı olur.

7. Gerçek Hayattan Örnek

Aylin, 15 kilo verdikten sonra aynadaki görüntüsüne alışmakta zorlandı. Kendisini hâlâ “fazla kilolu” olarak algılıyordu.

Beden olumlama çalışmaları, günlük aynada olumlu ifadeler kullanmak ve fotoğraf çekinmek, bu algısını değiştirmesine yardımcı oldu.

8. Bedenle Barışmanın Faydaları

  • Daha yüksek özsaygı

  • Daha sağlıklı beslenme davranışları

  • Sosyal hayatta daha aktif olma

  • Psikolojik iyi oluşun artması

9. Uzun Vadeli Yaklaşım

Beden algısı, tek bir diyet listesiyle değil, zaman, sabır ve kendine şefkat ile değişir.

Bedeninizdeki değişimleri kabul etmek, sadece fiziksel görünümünüzü değil, tüm yaşam kalitenizi iyileştirir.

Kendi bedenine yabancılaşmak, sadece estetik bir mesele değildir; derin psikolojik, sosyal ve kültürel kökleri olan bir durumdur.

Fiziksel değişimlere uyum sağlamak, zaman alan bir süreçtir ve bu süreçte kendinize karşı nazik olmak, en kritik adımdır.

Bedeniniz, yaşamınızın hikâyesini taşır. Geçirdiğiniz hastalıklar, kazandığınız güç, yaptığınız seçimler… Hepsi bedeninizin bir parçasıdır.

Onu bir “proje” değil, bir yoldaş olarak görmek, yabancılaşma duygusunu aşmanın en güçlü yoludur.

Kabul etmek, vazgeçmek demek değildir. Kendinizi sevdiğinizde, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemek çok daha kolay hale gelir.

Unutmayın, bedeniniz değişebilir, ama ona olan saygınız ve sevginiz kalıcı olmalıdır.

Belki defalarca başladınız… belki de hep bir şeyler eksik kaldı. Diyet listeleri indirildi, kalori hesapları yapıldı, spor salonlarına gidildi ama sürdürülemedi. Çünkü sağlıklı yaşam bir ezber değil, sizinle birlikte şekillenen bir süreçtir. Diyetisyen Aslı Aktürk olarak, yalnızca liste vermekle kalmıyorum; size özel, yaşam tarzınıza uyumlu, psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarınızı dikkate alan bir yaklaşım sunuyorum. Hedefiniz ister kilo vermek, ister hormon dengenizi yeniden kurmak, isterse bağırsak sağlığınızı iyileştirmek olsun, ben sizin yanınızdayım. Sizi tanımadan, hayatınızı dinlemeden, yargılamadan sadece neyin “işe yaradığını” değil, neyin “size iyi geldiğini” birlikte buluyoruz.

Zamanla yarışırken kendinizi ihmal ettiğinizi fark ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Modern yaşamın hızlı temposunda çoğu zaman önceliklerimiz değişiyor, fakat bedenimizin verdiği sinyaller bir şekilde kendini hatırlatıyor. Uyandığınızda yorgun hissediyorsanız, öğün atlarken vicdan azabı duyuyorsanız ya da tartıdaki sayı bir döngü gibi inip çıkıyorsa, bu yalnızca “beslenme sorunu” değil; yaşamla kurduğunuz dengenin bozulduğunu gösterir. İşte tam da bu noktada birlikte yeniden inşa edebileceğimiz bir yolculuk başlıyor. Size özel analizlerle, bilimsel temelli ama esnek bir sistemle, hem ruhunuza hem bedeninize iyi gelecek bir denge kuruyoruz. Çünkü her bedene aynı reçete yazılamaz; siz eşsizsiniz, yolculuğunuz da öyle olmalı.

Kendinize yatırım yapmanın zamanı geldi. Ertelediğiniz her başlangıç, sizi biraz daha yoran bir alışkanlığa dönüşmesin. Bugün, hayatınızda bir fark yaratmak için doğru gün olabilir. Eğer hazırsanız, ister danışmanlık ofisimde yüz yüze, ister Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinden online olarak buluşabiliriz. İlk görüşmemizde sadece kilo değil; uykunuzdan stres düzeyinize, sosyal alışkanlıklarınızdan günlük rutinlerinize kadar her şeyi birlikte analiz ediyoruz. Hemen bana ulaşabilir, size özel süreci başlatabilirsiniz. Sizin hikâyeniz önemli, çünkü sağlık sadece bir hedef değil; her sabah uyanırken hissettiğiniz huzurun ta kendisidir.

Aslı Aktürk Altlık.jpg
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir